HELE ŞÜKÜR; 5 Haziran'daki Bursaspor Genel Kurulu'ndan yetki alan yeni yönetim dün görev dağılımı yaptı. Bursaspor futbol takımı yeni sezon için beş gün önce 'topbaşı' yaparken, yönetimin 'masa başı' yapması tam 23 gün sürdü..
İşin ilginç yanı; yöneticilerin büyük bir bölümü hangi görevi üstlendiğini medyadan öğreniyor. Yani görev belli ama sahibinin haberi yok!
3 gün önce yapılan yönetim toplantısında gündemin birinci maddesini oluşturan 'görev dağılımı' atlanıyor, toplantıya bir sonraki maddeden başlanıyor..
Yüz yüze görevleri dağıtmak varken, telefonla ya da yazışma yoluyla tebligatın amacı ne olabilir ki?
*** ***
Bu soru için zihinlere düşen ilk yanıt, başkanın seçim öncesi yöneticilerine verdiği teminatlar olabilir. Söz verildiği halde 'beklemediği/istemediği' bir göreve getirilen yöneticinin gözlerinin içine bakmak başkana zor gelmiş olabilir..
'300 milyar lira istedin verdim. İyi güzel de ben bu göreve niye geldim?' sorusuna muhatap olan bir başkan, yol arkadaşını hangi mantık çerçevesinde ikna edebilir ki?
Bunun başlıca nedeni kulüplerin 'tek adam' egemenliğinde yönetilmesi..
Demek istediğimiz o ki; bugün ortaya çıkan manzara sadece Bursaspor'a özgü değil..
Sözgelimi; Gençlerbirliği'nde İlhan Cavcav'ın dışında bir isim hatırlayan var mı?
Ya da Gaziantep'te İbrahim Kızıl, Kayseri'de Recep Mamur, Eskişehir'de Halil Ünal'ın ötesinde bir yönetici tanıyan var mı? Şüphesiz bunun karşıtını da söyleyebiliriz..
Mesela; yönetimde 'çok adamlı' modele geçtikten sonra dağılıp giden Ankaragücü gibi..
*** ***
İşin düşündürücü bir başka ayrıntısı da cebinden onca parayı verip yönetimlere giren kişilerin durumdan hiç şikayetçi olmaması! Başkana kayıtsız-şartsız biat ederek, sorgu-sual etmeden 'O ne eylerse doğru eyler' mantığıyla bağlanılması..
Hal böyleyken, niye yönetici olunur ki? Geçmiş dönemleri düşünüyorum da.. Yönetime girmesi için yalvarılan aday adayları vardı. Dokuz kapı dolaşır, 3-5 yöneticiyi zor bulurdun. Ya şimdi silahla tehdit etsen bile koltuğu bırakmayacak modeller var. Yönetici olmak için 'o ne veriyorsa benden bir fazlası' diyenler var.
Neden? Çünkü bu işte fiyaka var, çıkar var. Her türlü!
Hayatta görüşemeyeceğin bir kimliği ayağına çağırabilir, bir selamla dünyanın işini bitirebilirsin. Mahallende bile tanınmazken, ekranlarda boy gösterip, gazetelerde yayınlanan posterlerinle bırakın kenti, ülkenin önemli simaları arasına girebilirsin.
E'ee?
E'si işte bu..
30.06.2012 15:50:59, Mustafa Özkeskin
Bu yazı 2713
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.