SİVAS hezimeti sonrası Gençlerbirliği maçı bizim için dönüm noktası, 'gelin destek verin' diye taraftarına çağrı atıyorsun..
Sözünü tutup konuğunu dörtleyip camiandan özür diliyorsun..
Ama sana alkış tutacak, seni bağrına basacak adam bulamıyorsun!
Hani '12. Adam' senin itici gücündü?
Hani senin taraftarın ölüyü diriltirdi?
Demek ki tribün desteği hikaye.. Bütün iş sahada koşturan 11 piyadede…
4 bini kombine, toplam 6200 seyirci var tribünde!
19 bin küsur koltuğun 4/3'ü boş..
Maça bilet alıp giren 2200 kişiden, 125 liralık lüküs yerlere ancak 97 Bursasporlu kıyıyor, gerisi en ucuz yerden seyrediyor..
Ya para yok millette, ya da gözünde Bursaspor'un değeri yok. Bu varsayımlardan yola çıkıp düşünürsek…
Birincisi, 15 günde 3 maça gitmek durumunda kalan halkın futbola ayırdığı bütçe tükendi.

İkincisi, taraftar transferde 'yıldız' beklerken gelen 'çapsız' isimleri görünce gelecekten umudu kesti.. Kendi takımı da olsa cezalandırıyor. Bu paradoks sadece Bursaspor'un değil ülke futbolunun sorunu..

Geçen sezonun Türkiye ortalaması 11 ile13 bin arasında gidip geliyor. Bu rakam Almanya'da 42 bin, İngiltere'de 35, İspanya'da ise 28 bin..Hani ülke futbolunun marka değeri?

Şu bir gerçek ki, tribün ağlıyor, Türk futbolun iflası bağıra bağıra geliyor.

Mesela Kayseri'ye 65 trilyona stat yapıyorsun, son şampiyon Bursaspor geldiğinde biletleri 1 lira yapıp, yanında kuru pasta ile meyve suyu ikram ediyorsun! Neden? Seyirci gelsin diye.. Geçtik futbolu, boşverdik Bursaspor'u..Hani Kayserili ticareti iyi bilirdi? Bu gerçeklerin ışığı altında yapımı devam eden Timsah Arena'yı düşünürsek endişelenmemek mümkün mü? Alttan ısıtmalı, yandan aydınlatmalı, tepeden havalandırmalı Avrupa üstü bir stat yapacaksınız..

Peki nasıl dolduracaksınız?