Bursaspor büyük bir takımdı. Kuruluşundan bu yana rakipleri tarafından her zaman saygı duyulan, korkulan bir takım niteliğindeydi. Geçtiğimiz yıl yaşanan şampiyonluk, Bursaspor'u büyük kulüpler sınıfına soktu. Ancak büyük camia olabilme konusunda yeterli düzeye gelememişti. Son yaşanan olaylar Bursaspor'u ya yok edecektir, ya da büyük camia yapacaktır. Olaylara bu bakış açısı ile yaklaşmak sorunların daha kolay aşılmasını sağlayacaktır. Oynanamayan Beşiktaş maçından bu yana üzerimizde hep kara bulutlar dolaşmakta. Yaşanan haksızlıkların ortaya çıkardığı karamsarlıklar Başkan, ikinci başkan ve kulüp müdürünün tutuklanıp cezaevine konmaları ile daha da koyulaştı. Herkesin morali bozuk. Herkes tuhaf bir ruh hali içinde. Bursaspor sevdalıları yakınları, akrabaları tutuklanmışçasına üzüntü içinde. Bir Avrupa kulübü olmanın düşlerini kurarken yönetimin en tepesinin tutuklanması alt üst olmamıza yetti.
Altaylı Mahmut'un ilk fırsatını bulduğunda ve giderayak adeta öç alırcasına aldığı kararların ağırlığına henüz alışamamışken gündeme düşen yeni dalga bütün dengelerimizi bozdu. O cezaların uygulanmasına bütün varlığı ile destek olanlarla, karar alınacağı zaman yurt dışında işi çıkanlarla bir gün gelir helalleşiriz belki ama helalleşmek isteyenler önce hesap vermeliler. O hesap verilmeden bu ağızlar "helal olsun" demez.
Başkan İbrahim Yazıcı taa ilk seçildiği günden bu yana, kulüp üzerindeki temlikler ve icralar nedeniyle gelirlerin kendi hesabında tutulduğunu her fırsatta söyledi. Şimdi adalet bunun suç olduğunu öne sürerek Başkanı cezaevine koydu. Başkan belki de bu durum nedeniyle hüküm giyecek. Tutuklansa da, hapis de yatsa Başkan Yazıcı bizim vicdanımızda zaten aklanmış bir durumdadır.
Şampiyon olmakla ne büyük iş yaptığımızı her geçen gün daha da iyi anlıyoruz. Dün gece TRT ekranlarında son tutuklamaları değerlendiren bir TRT spikeri "İster misiniz?" diyordu, "Şimdi Bursasporlular bu tutuklamaları da Beşiktaş'tan bilsinler." Vay canına sayın seyirciler. Bak sen şu dalga geçene. Büyük bir turnuvaya bir kurum tarafından gönderilip oraya gitmiş gibi yapmak nasıl bir davranış? Yazıları Türkiye'den yazıp orada imiş gibi yapan biri şimdi Bursasporlularla inceden inceye dalgasını geçiyor. Biz senin Mersin'de bir maçta Fenerbahçe övgüsünü fazla kaçırdığında başına gelenleri de biliriz. Sen haddini aştığında biz de ortaya koyuveririz. Biz balık hafızalı değiliz. Sessizliğimiz büyüklüğümüzden, bilgisizliğimizden değil.
Neyse, göreceksiniz: Bu darbeler bizi öldürmeyecek, öldürmeye yetmeyecektir. Öldürmeyen her darbe de bizi daha güçlü kılacaktır. Bunun ilk adımı geçen Cumartesi günü, yönetim kurulumuzun geri kalan üyeleri ve gün geçtikçe daha fazla saygı duyduğum Ertuğrul Sağlam tarafından atıldı. Onlar "durmak yok, yola devam" dediklerinde Bursaspor da "büyük camia" olma adına en büyük adımı attı. Şimdi artık gelecekten korkmuyoruz.
Bursaspor bu karanlık günlerden aydınlık günlere en güzel şekilde geçecek, Büyük camia olmanın gereklerini bir bir yerine getirecektir. Bu konuda Yönetim kurulumuza ve yaptığı her şeyde adeta "adam" kavramına yeni boyutlar katan Ertuğrul Sağlam'a sonsuz bir güven duygusu besliyorum.
Öncelikle ve ivedilikle transferler gerçekleştirilmeli. Oynanacak her kulvarda üstün başarı elde edilmelidir. Bir de kupada… Neyse şimdi sırası değil…
Ey Bursasporlular gün birlik ve beraberlik günüdür. Gün kenetlenme günüdür. Bugün kenetlenmeyenler, destek vermeyenler: Yarın başarılar geldiğinde sevinmeye hakkınız vardır. Bu sevinç utancınızı da bastıracaktır.
Merak etmeyin.
Tonguç AKKUŞ
Ankara, 20 Haziran 2011
20.06.2011 12:14:18, Tonguç Akkuş
Bu yazı 7348
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.