Bursaspor tarih yazmıştı. Türkiye Ligi Şampiyonu olmakla … Şimdi Şampiyonlar Ligi arenasına çıkıyoruz.
Nüfusu, üretim gücü, gayrisafi milli hasılaya yaptığı katkı, üniversitesi,medyasıyla liginde mücadele edeceği Avrupa'nın bazı ülkelerine istatistiki açıdan fark atarız. Futbolda İstanbul'un büyüklerini, Anadolu'nun bir başka büyüğü Trabzon'un son maçtaki onurlu mücadelesiyle tarihe gömdüğümüz günden bu yana iple çektiğimiz organizasyon kapımızda.
Bursa'da daha önce de uluslararası etkinlikler düzenlendi. Ama bu bir başka olacak. Futbolun albenisiyle içeride de dışarıda da oynayacağımız maçlarda ülkenin vitrininde yer alacağız.
Böyle dönemlerde gerçekçi olmak önemlidir. Kimse başarımızı küçümseyemez ama başarının arkasına saklanarak reklamını yapanlarla maskelileri unutmamalıyız.
Şimdi şöyle bir düşünün. Şampiyonlar Ligi'nde karşılaşacağımız rakiplerin ülkelerinde belediye başkanları şampiyonluktan sonra belediyenin bütçesiyle dev posterler yaptırıp kendi fotoğrafını posterin başköşesine koyup şampiyonluğun mimarları arasında kendisini gösterebilir mi ?
Adında kentleri simgeleyen tanımlar olan iş dünyasının örgütleri kargacık burgacık tanıtımlar için büyük paralar harcarken kentin en önemli markası konumuna yükselmiş futbol takımının formasını boş bırakabilir mi ?
Şampiyonlar Ligi'nde rakibimiz olan kentlerde yayalar yerine araçlara trafik özgürlüğü tanınabilir mi ?
Futbol sevgisinin arkasın sığınılarak cumhuriyetlerin kuruluşlarını sağlayan çok önemli liderlerin isimlerini taşıyan spor merkezleri ve de liseleri çok tartışılan bir projeyle yıkılmak istenir mi ?
Oralardaki stadların önüne Atatürk Stadı'nın önüne yaptırılan ve cezaevini andıran bölümler yapılabilir mi ? Sporcularla izleyicilerin buluşmasıdır spor. Hangi aklı evvel o utanç saç yığınlarını stadın önüne monte ettirdiyse ortaya çıksın. Protokol tribününde oturan kimi zevatın halkın arasına çıkmaya yüzü olmadığı için saklanmak isteyebilirler ya da şeffaflıktan korkabilirler, tarım toprakları üzerine inşa edilen gettolarının duvarları arasında yaşamaktan mutlu olabilirler ve benzer yapıları Atatürk Stadı'na taşımış olabilirler. Tribünlerdeki tel örgülerin kaldırıldığı süreçte o çirkinliklerin Bursa'nın göbeğinde ne işi olabilir ?
Manchester, Valencia ve Glasgow'da orta sınıfı ezen planlamalarla dev alışveriş merkezlerine izin verilip, binlerce esnafı ve ailelerini piyasanın acımasızlığına terk etmek mümkün müdür ?
Bu kentlerin en güzel yerlerine kent meydanı yerine alışveriş merkezi, kentsel dönüşüm adıyla beton utanç duvarları dikilip kent sliüeti ortadan kaldırılabilir mi ?
Yukarıdaki soruların yanıtları ortada. Çok zor sorular değil ama burası Bursa… Burada evrensel hukuk kuralları çiğnenir. Kent derebeylerinin dediği dedik, çaldığı düdük olur. Bu koşullarda bir futbol takımı çıkar Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etmenin onurunu yaşatır. Sosyolojik açıdan onlarca doktora tezi yazılabilecek bir olaydır bu. Tarihe tanıklık etmenin sorumluluğu vardır. Bursaspor Şampiyonlar Ligi'ndedir ama kentin gerçeklerinin üzeri örtülmektedir ve Avrupa Kenti Bursa'nın savunması çökertilmekte, ekseni kaydırılmaktadır.
Şampiyonlar Ligi'ni yaşarken kenti yaşatmayı, yanlışların üzerine gitmeyi düşünebildiğimizde Bursa futbolla birlikte başka zaferler de kazanacaktır.
Yolumuz açık olsun.
15.09.2010 11:00:23, Levent Gencelli
Bu yazı 3703
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.