Sahaya çıkarken ilk amacı iyi savunma yapmak, gol yememek olan bir takım nasıl olur da böyle kolay ötesi goller yer? Bunu anlamakta çok büyük zorluk çekiyorum. Dörtlü savunmanın önüne iki ön libero yerleştiriyorsunuz. Orta sahanın sol ve sağındaki oyuncuları da iyice geriye çekip sekiz kişi ile savunma yapıyorsunuz. Ve golleri kendi kalenize atıp rakibe ikram yapıyorsunuz.
Bari yediğimiz goller, gol gibi olsaydı. Tamam gene hata yapsaydık ve rakip bu hataları değerlendirseydi. Ama golleri rakip atsaydı. Golleri rakibin atmasından vazgeçtim, rakibin gollerde ufacık bir katkısı olabilseydi. Kendi kendimizi yenmeseydik. En azından bu kadar moralimiz bozulmazdı. Rakip de Galatasaray işte kardeşim! Attılar golleri yendiler bizi diyebilirdik.
İlk golde Baros’un vurduğu top Volkan Bekiroğlu orada olmasa çoook uzaklardan dışarı çıkardı. Ama ne oldu? Gol oldu... Ya ikinci gol? Bir kaleci o topu nasıl olur da rakibe nişanlar? Anlayabilmek mümkün değil.Topu nereye vurursan vur hiçbir şey olmaz. Gidip en olmayacak yere vurup topu ağlardan çıkartıp takımın iflahını kesiyorsun. Yazık ama çok yazık!
Bir de işin olumlu tarafından bakalım: Bu maç söz gelimi ligin son haftası oynansa, ve Galatasaray bu koşullarda bu maçı kazansa: Bursaspor adının önüne hangi sıfatlar yakıştırılırdı? Elin ağzı torba değilsin ki büzesin! Maçın ne satılmadığı kalırdı ne de şike yapılmadığı. Allah korudu. Bu maç şampiyonun belirleneceği haftalarda oynanmadı.
Kendinize gelin kendinize. Bursaspor'un adıyla oynamayın. Sorumluluklarınızın bilincinde olun. Yapacağınız hataların nereye varacağının da farkına varın. Bursaspor bir onurun adıdır.
Bir de bazı “futbolcu” arkadaşları anlamakta çok zorlanıyorum. Futbol oyununda bazı istatistikler vardır. Top çalma, asist yapma, şut atma gibi... Bizim oyunculardan bazıları için şöyle istatistikler olsa çok iyi olacak. Poposu çime en çok değen oyuncu istatistiği... Takımda kanatta oynadığı halde hiç orta yapamayan kanat oyuncusu istatistiği. Santrfor oynayıp kaleye en az şut atan oyuncu istatistiği. Ortada gol pozisyonu yok iken gol yiyen kaleci istatistiği.
Komik değil mi? Komik olmasına komik ama işin kötü tarafı da şu: Gerçek. Bu gerçeklik de Bursasporlulara acı veriyor. Bu da böyle bilinsin.
Ertuğrul Sağlam: Takıma bir ruh getirdin. Takımın geleceğinden çok ümitliyiz. Ama bu sistem işi değişmez bir gerçeklik midir? Rakip kim olursa olsun, nerede oynarsak oynayalım "ben hep aynı futbolu oynarım" demeye devam edecek miyiz? Bu sistem bazı maçlarda işlemiyor. Elimizde verimliliği çok yüksek golcüler olsa bu sistem işe yarayabilir. Ama golcülerimizin verimliliği yüksek değil. Bursaspor girdiği her 4-5 pozisyondan birini gol yapsa belki de... Bursaspor girdiği 7-8 pozisyondan birini gole çevirebiliyor. Bu da uyguladığımız 4-4-2 sisteminin sorgulanmasına yol açıyor.
Bir de, kanatta oynayıp bir orta bile yapmadan oyunu tamamlayan, girdiği her ikili mücadelede yere düşen, aldığı her topu ezen oyuncuları biz geçmişten bu yana biliyoruz da, sevgili hocam, sen de bu kadar zamandır takımın başındasın. Bu oyuncuları artık tanımadın mı? Onca genç kenarda beklerken bu arkadaşlarda ısrarını anlamakta güçlük çekiyorum. Bu arkadaşlar seni de Bursapor’u da yakarlar hocam.
Saygılarımla.
Tonguç AKKUŞ
Ankara, 9 Mart 2009