Bu ne hayranlık kardeşim? Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun'a düzülen methiyeler, artık 36 numara ayakkabı gibi sıkmaya başladı..Bunun son örneğine Bursa'da tanık olduk. Maç öncesi tribünlerden başlayan yanlışa, maç sonrası ne yazık ki yerel medyamızın bir kısmı da ortak oldu. Konuyu biraz açalım;
Eğer özel bir maç değilse ve de tarafların geçmişten gelen bir husumeti (Kayseri-Sivas gibi) yoksa, iki takımın hocası sünnet çocukları gibi tribünlere dolaştırılmaz. Sarmaş- dolaş olunur, çiçek verilir- alınır, kulübe önünden tribünlere el sallanır, o kadar...Hocaların halvet olup, şeref turu atması maç öncesi özellikle evsahibi takımın oyuncularının moral motivasyonu açısından bir handikaptır..Hadi diyelim, Uygun bizdendir, oldu..Peki daha sonra ne oldu? "Haydi haydi Allahaşkına...Sevin (!) Sivas'ı, dönsün şaşkına...." Peki, kim çalıştırıyor Sivas'ı; Bülent Uygun! Rakibini sev, hocasını öp! Bir yanlışlık yok mu bu işte?
Maç bitiyor, kamera-mikrofon Uygun'u kovalıyor. Sorular hep aynı; 'Hocam Bursaspor'u nasıl buldunuz?" Mübarek sanki, Alex Fergusson.. Bursaspor'u ilk kez görüyor... Yetmiyor, Uygun maçın ertesi günü televizyonlara telefonla bağlanıp, döktürüyor;
"Kızım Bursa'da okuyor, eşim Bursa'da çalışıyor. Bursaspor'u ve taraftarını çok seviyorum."
Sahiden öyle mi? Hocamız, bir Nejat Biyediç'ten ya da Yılmaz Vural'dan daha çok mu seviyor Bursa'yı? Eğer öyleyse, geçen sezon 2-0'dan 3-2 kaybettiğimiz Sivas'taki maçın ikinci yarısında yaptıkları neydi? O gün Volkan Bekiroğlu, Sivas kulübesinin önünde oynuyordu. Bir sorun bakalım, neler anlatacak? Veya arşive girip, o günün yerel gazetelerindeki Bülent Korkmaz'ın feryatlarına bir zahmet bakıverin.. Bülent Uygun şüphesiz, kısa sürede çok yol alan Ertuğrul Sağlam, Abdullah Avcı, Tolunay Kafkas, Bülent Korkmaz, Mehmet Özdilek gibi yeni jenerasyon hocalarının önde gelenidir. Çünkü takımı öndedir. Ama önde olmak ligin patronu olmak anlamına gelmez. Yıllardır İstanbul dükalığının ezdiği Anadolu, bugün onun arkasında duruyor. Bursaspor taraftarınının da yaptığı gibi onu alkışlıyor, omuzluyor. Ama görülüyor ki, hocanın omuzları fazla havaya kalkmış!
Bülent Hoca, ülkenin en faullü istatistiğine sahip takımıyla 'mağduru' oynayarak geldi bugünlere. Mesela yenemezse, birileri tarafından galibiyeti engellendiği mantığına sığınarak. Sonra kenardan kafa sallayıp, hakemlere, meslektaşlarına sarmaya başladı. Sözgelimi, 2 hafta önceki Kayseri maçı sonrası Tolunay Kafkas'ın uzanan elini havada bıraktı! Türk hocaları bırakıp, 'Arsenal gelsin, Sivas'ı yensin de ben ona büyük hoca diyeyim' sözleriyle Arsene Wenger'e bile meydan okudu!
Hissetiğim, onu işler iyi gitmezse Kayseri veya Bursa'nın buyur etmesini beklediğidir. Unutulmasın ki, ülkemizde hocaların yüzü çabuk eskiyor. Örneğin, 2 yıl öncesinin en çok aranan ismi Ziya Doğan'ı ne soran var, ne de anan...
19.02.2009 13:08:04, Mustafa Özkeskin
Bu yazı 3511
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.