Rus Ruleti Trabzon galibiyeti sonrası ortalık toz duman gidiyor...Bursaspor lideri yeniyor, taraftarı, medyası, yöneticisi ver yansın ediyor! Peki ne oluyor? Bir bardak suda fırtına mı koparılıyor, yoksa bir takım münafıklar ortalığı mı karıştırıyor?
Bütün bu karmaşanın odağında tek isim var: Güvenç Kurtar....
Sevgili hocamızla geçmişten gelen uzun süreli bir tanışıklığımız var. İnsani yönü, dostluğu, sukuneti, vefası, hasasiyeti ile mükemmel bir kişiliğe sahiptir.
İyi güzel de, kızımıza damat aramadığımıza göre, onu teknik adamlığı açısından kantara çıkartmakta, hakkımız olsa gerek.
Bursa'ya geldiği günden bu yana söylemleri ile eylemleri bir tuhaf hocanın...'Kurtar duruşu' diyor, takımı rakipler karşısında hazırola geçiyor. Oyuncu tercihleri, oyun içi değişiklikleri, oyun sistemi ise, ayağı biraz olsun topa değmiş kişilerin kafasını karıştırıyor. Yani anlatılır ve de anlaşılır türden değil. Ya o, bu işi çok iyi biliyor, ya da diğerleri bu işi hiç bilmiyor!
Bakın medyaya; yazarı, çizeri, yorumcusu bile işin içinden çıkamıyor. Aynı gazetede köşe yazan meslektaşlarımız bile kamplara bölünmüş durumda. Burak Uçar kardeşimiz maç yazısında hocayı yerden yere vuruyor, İbrahim Alakoç; 'Hatice'ye değil neticeye bak' diyor. Suat Paçacı'nın kıvrak kalemiyle suçladığı Kurtar'a, Adnan Baştopçu dostumuz sahip çıkarak, onun yanında saf tutuyor. Farklı medyalardaki farklı görüşlere alışığız ama, aynı çatı altında omuz omuza çalışanların böylesine fikir ayrılığına düşmesi, öyle pek sıkça rastlanan türden değil.
Peki kim haklı? Nasrettin Hoca'nın dediği gibi, 'Herkes' deyip işin içinden sıvışmak mümkün... Ya da 'Kazanan her zaman haklıdır' mantığına yatıp kolaycılığa kaçmakta mümkün. Veya Güvenç Kurtar'ın maçı sonu değerlendirmesinde 'Tribünlerin istifa çağrısına ne diyorsunuz' sorusuna verdiği, "Onlar Samet Aybaba'dan alışıklar böyle bağırmaya' yanıtıyla, işi laz fıkrasına bağlayabilirsiniz.
Bildik hikaye: Temel ölmüş, cehenneme gitmiş. Kapıda sille-tokat karşılamışlar. "Böyle yaparsanuz, buraya hiç çimse gelmez da.." demiş.
Yıllar önce bir Beşiktaş-Gençlerbirliği maçı sonrası Mircea Lucescu meslektaşı Ersun Yanal'ı şöyle eleştirmişti: "Futbol felsefesi Rus Ruleti gibi, çılgınca saldırıyor. 4 forvetle oynuyor. Birçok takımı yeniyor da... Ama birgün onu öyle yenecekler ki, beşlik yapacaklar." İşte geçtiğimiz cumartesi, Umut, Gökhan, Yattara, Barış ve savunmadan ileri çıkardığı Song'la forveti beşleyen Yanal'ı, Bursa'da beşlemek işten bile değildi. Ama yaptığı değişikliklerle bu kez Rus Ruleti'ni kendi kafasına çeviren Kurtar, Zuniga ile Sercan'ı yanında tutmakla bunu beceremedi. Onun beceremediğini ise yardımcı hakem Hakan Yemişken bayrağı ile becerdi! Gerisi hikaye... İşin özü bu, bilmem anlatabildim mi?
16.12.2008 15:07:43, Mustafa Özkeskin
Bu yazı 3996
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.
