Balon... Çocukluk yıllarımızın vazgeçilmez neşelerinden biridir balon. Belki de hepimizin bir balon macerası olmuştur kimbilir. Balon işte... Bir balon düşünün ... Balon satan bir amca... Renk renk balonlar, hemde uçan balonlar. Kültürparkta, Pınarbaşında çok sık rastlanan bir manzaraydı bu. Eskiden uçan balonlar satılırdı. Çocuklar hevesle o balonlardan almak daha sonra o uçan balonla evlerine dönmek, odalarına hatta yataklarının başucuna asmak isterlerdi o balonu...Balonu koluna takan çocuk uçardı balondan önce, umuda, hayallere yolculuk başlardı küçük bileğine ince bir pamuk ipliği ile bağlandığından itibaren o renkli balon. Balonla gökyüzüne yükselir hatta Bursa’yı yukardan seyrederdi. Stadyumu görürdü, Bursasporu... O hevesle Koca Kültürparkı nasıl dolaştığını bile anlamazdı çocuk. Canı ne atlıkarınca isterdi ne de salıncak. Ve sonra balon bileğinden çözülür, elinden kaçıverirdi. Gökyüzüne doğru yükselirken bir hüzün kaplardı çocuğun içini ve arkasından önce bakakalırdı sonra da yaşlar süzülmeye başlardı gözlerinden. Balonu sıkı sıkı iki elle tutanlarda olurdu, işte onlar eve götürmeye muvaffak olurlardı. Artık kaçamazdı, hele birde yatağının başucuna bağladığında tavana doğru hamle yapar hiçbir yere kımıldayamazdı. Sabah kalktığında balonu havada arayan çocuk, havası inmiş hatta pörsümüş bir halde yerde bulurdu balonu. Bir gecelik rüya sabah olunca biterdi. Bütün hevesi kırılırdı çocuğun, umutları, hayalleri ... Ve birkaç saat sonra çocuk kendisine yeni bir umut kaynağı, yaşama sevincini hevesini paylaşacağı yeni bir arkadaş aramaya koyulurdu...
Bursaspor bu sene işte bu balonlardan birisi gibiydi. Kalbi Bursaspor sevgisi ile dolu olan insanlar sezon başında ne umutlar besleyerek stadyuma gelmişlerdi. Ne olduysa oldu, ama farklı galip geldiğimiz Galatasaray maçında mı yoksa, göz göre göre teptiğimiz uefa şansımızdan mı, malatya macımı, antalya maçımı desem? Ya da kimbilir belki de sessiz sedasız geçen kongrede mi veya elimizden kaçıp giden futbolcular yüzünden mi artık, bileğimize bağlı o pamuk ipliği çözüldü ve Bursaspor balonu uçtu gitti... Kocaman bir balondu, uçtu gitti. Herkesin bileğinde ki balonlar sırayla çözüldü ve sonra da sırayla gökyüzüne doğru uçmaya başladılar. Uçtular uçtular... Uçmakta olan balonları gören çocuklar akşamdan eve getirdikleri balonları balkonlara ve sokaklara çıkarak serbest bırakmaya başladılar. Bir anda gökyüzüne doğru binlerce balon uçmaya başladı. Keskin bir düdük sesi işitildi. O sırada Bursasporlu futbolcular soyunma odasına doğru gidiyorlardı, koridorlarda bir sessizlik hakimdi. Tribünlerde gol sevinci yaşamak isteyen taraftarlar, başarıya susamış taraftarlar, birçok insan vardı... Açık kale arkasında cebinde ki son parasını Bursaspor maçına girebilmek, için maç biletine yatırmış bir küçük çocuk vardı. Elini, başına doğru götürdü, gözleri daldı...İnsanlar stadyumu terkediyorlardı. Bir el omzuna dokundu; “Haydi Küçük Bursasporlu maç bitti, gidiyoruz” Omzuna dokunan elin sahibini görmek için başını kaldırdı ve o anda gökyüzünde ki binlerce balonu gördü... Binlerce balon, hepsi uçup gidiyordu...binlercesi... Bursaspora dair hayallerinin, sevinçlerinin umutlarının işte o balonlar olduğunu anladı.....Ağır adımlarla çıkış kapısına doğru ilerledi.... Bir sezon daha, 2001-2002 sezonu bitmişti.
24.05.2002 00:00:40, Uğur Çelikkol
Bu yazı 3509
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.
