iki de iki etti altı Önce şu gerçeğin altını çizmekte yarar var: Seyircisiz maç futbolun ruhuna aykırı! 22 çift kramponu peşinde koşturan meşin yuvarlağı taş duvarların ıssızlığında izlemek adeta işkenceden farksız. Çünkü futbolun temel unsurlarının başında, gürültünün geldiği bir gerçek. Orkestra olmadan şarkı söylemenin veya dinlemenin keyfine nasıl varılamazsa, seyircisiz bir maçın da tadı-tuzu olmuyor. Yeşil Beyaz renklere gönül vermiş binlerce insanın seyir zevkini ellerinden almak ne derece doğru? Temiz insanları suçluların şerrinden korkup, stat dışında bırakmak hangi mantığa sığar? Suçun sahibi cezasını çekmeli, günahsız insanlar da futbolun keyfini sürmeli.
Gelelim Gençlebirliği maçına...Fazla söze gerek yok; Hafta 2, puan 6, Bursaspor kafada!
Son şampiyon G.Saray 4... Anlı-şanlı Avrupalı F.Bahçe ise 8. sırada...Hem de puan farkıyla! Uzun bir süredir böyle bir tabloya tanık olamayan Bursaspor taraftarı için bundan daha güzel ne olabilir? Özledik, istedik, bekledik ve de gördük..
Peki, gözleri; gönülleri okşayan bu başarılı görüntü devam eder mi? İşte bu konuda kuşkularım ve de endişelerim var. Samet Aybaba'nın oyun konsepti koşmak ve rakibe nefes aldırmamak üzerine. Savunma birbirine yakın oynayarak hem alan daraltıyor, hem de yakın markajda göz hapsi ile rakibi bastırıyor. Takım çok koşuyor, didiniyor, vuruşuyor ama futbol kalitesi tartışılır. Orta sahada yardımlaşma sorunu var. Sağ ayaklı Veli'nin yoklukta solda oynaması sırıtıyor. Sağ bekteki genç İbrahim ise giderek ısınıyor. Orta da Krita ve Romachenko deplase olarak oynayan isimler. Ama ikisi de oyun disiplininden uzaklar. Bu durumda geriye top yapan bir çift ayak olarak Mustafa Sarp kalıyor. Yusuf'un forma giymesi halinde Sarp'ın yükü yarı yarıya azalırken, veriminin ise ikiye katlanacağını kestirmek zor değil.
Yenilerden defanstaki Leandro net ve garantici bir oyun stiline sahip. Volkan Şen'in yerine oyuna dahil olan orta soldaki Marcello güreşçiye benziyor ama önemli olan aklını ve ayaklarını nasıl kullanacağı. G.Birliği maçında pek ışık vermedi. İşin aslı bana umut da vermedi. Belki de yeri orası değil. Allahı var topa iyi vuruyor ama hep karavana!
..Ve geçelim forvete...Top rakip yarı sahaya iyi taşınıyor ama iş ceza alanına geldi mi sivrisinek- saz! Çünkü üzerinde golcü etiketi yazılı Adriano oynar gözüküyor ama hem bereketi hem de şansı yok. Mesela, dün akşam18 üzerinden vurduğu top çerçeve yerine önündeki rakibe çarptı, alakasız yerdeki Sercan'ın önüne düştü ve de gol oldu! Buna asist diyen varsa çarpılır! İyi güzel de, Bursaspor iki maçta 4 golü nasıl attı diye düşünenler olabilir. Hemen söyleyelim; İvankov'un Hacettepe maçındaki penaltısı güzel, Gökhan'ın 30 metreden savurduğu füzesi ise zata özel. Estetik, tek haraket ve de olağanüstü. Gençlerbirliği maçında Sercan Yıldırım'ın dublesi ise şahsa özel. Devamlılık, kararlılık, ve de takipçiliğin eseri. Sözün özü şu: Bursaspor'un iki maç sonunda bulunduğu konumu ne ne çok fazla önemseyelim, ne de burun kıvırıp küçümseyelim. Milli maç arasında zirvenin keyfini sürelim.
01.09.2008 10:36:33, Mustafa Özkeskin
Bu yazı 3509
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.