Sezon Sonu ve Kongre Süreci Ne gündü ama. Üzülmüştük, içimize atmıştık. Bursaspor sevdalıları olarak teselli bulmaya çalışmıştık. Geçen sene 15 Mayıs 2004 tarihinden bu yana, Sakarya ' da yaşadığımız o acı günden bu yana bir türlü haykıramadık aşkımızı, sevgimizi sevincimizi. Hep bekledim...Çok önceleri kendi elimizin tersiyle iterek, kendimizden uzaklaştırmaya çalıştığımız süper lig umudumuz hani bir mucize olur da bizim yanımıza döner mi, hakkımız olan gerçek yerimiz olması gereken süper lige dönermiyiz diye günlerce bekledim.
Erteledim satırlarımı, umutlarımı ...sevincimi. Duygularımı bir türlü dökemedim yazıya. Halbuki bu şehrin Bursaspor sevdalılarının sabahlara kadar eğlenmeye, caddeleri sokakları Bursaspor sesleriyle çınlatmaya o kadar çok ihtiyaçları var ki, kelimelerle anlatılamaz. Olmadı...Sadece erteledik diyelim. Bursa şehrinin insanının bilinen hastalığı nüksetti ve her demde inançsızca vurgulanan birlik beraberlik söylemleri havada uçuşup 2.Lig A 'da yaşanan uzun, koca bir sene olarak bize döndü, evlerimizin kapısını çalmadan girdi içeri ve oturdu. Yani içimize oturdu.
Süper Lige çıksaydık bizi hangi Hoca çıkarmış olacaktı merak ediyorum. Biyediç?, Kalpar? Yoksa Yalçın Gündüz mü? Hangi futbolcular? Peki ya hangi yönetim? İyi niyetinden kuşku duymadığım Sn. Erkan Körüstan ve ekibinden Sn.Egemenoğlu, Sn.Şar gibi büyüklerimizin hakkını yiyemem. Ama bu sene süper lige çıksaydık Taraftarın inancının ve itici gücünün lokomotif faktör olduğunun altını çizmek isterdim. Umarım 2.Ligte misafirliğimiz sadece 1 sene daha sürer.
Umarım Bursalıların bu bireysellik, bencillik hastalığına bir ilaç bulunur.
Umarım...
Bu sene gerek süper ligte gerekse bizimde içinde bulunduğumuz 2.Lig A 'da öyle bir sene geride kaldı ki aman kimse altını eşelemesin. Bakınız dünkü köşesinde Fanatik gazetesi yazarı Oğuz Dizer neler yazmış;
" AK Parti, belediyeler marifetiyle neredeyse tüm kulüpleri kontrolüne alıyor ve her türlü dolap dönüyor. Daima gülen Bakan Gül, Kayserililer'in yüzünü güldürmüş, yine gülümseyen hakem aracılığıyla tek maçta Galatasaray ve Sakaryalılar'ı ağlatmıştır. İki biletin kesildiği oyundur Arzuman'ın Kayseri'deki yönetimi... Bu işleri böyle temiz becerenlere helal; yok siyasi ikbali, yok bilmem ne tepe projesi için susanlara da yazıklar olsun.
Oğuz üç puan aldı, kadim dostu Aykut da Sakaryaspor'dan üç puan kaptı ve Diyarbakırspor kümede kaldı. Dayanışmaları sonucu mutlu olan iki Sakaryalı ve kahrolan bir şehir.
Kocaman'a soruyorum: Hiç bir resmi bağlantısı ve sorumluluğu olmadığı halde İstanbulspor'u, Sakaryaspor maçına hangi sıfatla hazırladı? Yetmedi; tilki gibi bir kenardan gidişatı gizli gizli izledi. Devre arasında taktiği verdi. İşi (!) bitince de kimselere görünmeden gitti.
Kocaman'a sormaz mıyım, senin o soyunma odasında ne işin vardı diye! Yaptığın doğru muydu? Madem doğruydu neden saklandın? Niçin erdemli insanlara yakışan biçimde ortaya çıkmadın?
İsmail Uyanık namus maçı öncesi, futbolcularına cuma akşamı 'tüm paralarınızı ödeyeceğim' diyor, ama ödemiyor. Sonra asabı bozulan futbolcular da uykusuz bir gece geçiriyor. Böylesine kritik bir oyun öncesi bütün sezon ödemediği paraların sözünü veren bir başkan portresi ve Samsunspor'un ayıplı hali. Taraftar teknik kadro ve sporculara değil, doğru adrese bakmalı.
Samet Aybaba istenileni yaptı. Orada sahneye konan komedinin daniskasıdır. Koca bir ayıptır. İşini doğru yapmayan, eyyama batanlar, 'ben Başiktaş'a neden gidemedim' diye ağlamayacaklar.
Sakaryalı; şehri Yeşil - Siyah bayraklarla donat. Futbolcuna, yönetimine sahip çık, bütünleş. Mide bulandıran pisliklerin daniskasının örneklendiği yerde, siz erdemin, namusun, helal alın terinin en güzelini örneklediniz.
Küme düşmek büyük üzüntü nedeni. Nedeni de; başkaları gibi ligde kalmak ve onlar gibi olmak da bir klasman uğruna değer mi? Takım küme düşmüş ama Sakaryalı duruşu ve elbette dürüstlük kazanmıştır.
Bayraklarınızı asın. Onurlanın. Sahada kaybettiniz ama insani değerlerde örnek oldunuz. Sporun asıl amacı da bu erdem değil mi zaten...""
Dönelim Bursa'ya... Gönül verdikleri takımları süper lige çıkamayan ama herşeye rağmen, sevgilerinde bir gram azalma olmayan Bursasporlular takımlarını ve başkanlarını bağırlarına basmışlar, ve acıda olsa 2.lig A’da bir sene daha kalacaklarını kabullenmişlerdi ki herşey bir televizyon programında yaşanan gelişmelerle karmakarışık oldu.
Bursalı ve Bursasporlu olduğundan şüphe duymadığımız Sn.Levent Kızıl ve Sn. Erkan Körüstanın aynı yönetimde çalışacaklarını düşünmenin çok fazla iyi niyetli yaklaşım olduğunu anladık. Kongre kararı alan Körüstanın hem güven tazelemek hemde yeni kan ilavesi yapmak istediğini tahmin ederken, televizyon programında aday olmayacağını açıklaması ve bunda da en büyük etkenin özellikle şehrin dinamiklerinden yeterli desteği bulamama endişesi olması bizleri düşünceye sevketti.
Bursa tek başkan adayı ile kongreye gitmek zorunda değil. Çok adaylılıktan korkulmamalı. Keşke elle tutulur başka isimlerde çıksa ama yaklaşan kongre sürecinde kazanabilecek aday görünmüyor. Sn. Levent Kızıl televizyon programında Sn. Körüstan’a yaptığı sert çıkışlarıyla, Sn.Belediye Başkanı Şahini onursal başkan ilan etmesiyle ve son olarak yaptığı basın toplantısında Bursaspor taraftarının antipatisini kazanmış isim Recep Günay’ la görünmesiyle hipodromlarda startta çıkış yapamayarak kalan at misali kendi kendini sabote etti.
Geriye 3 bilinenli denklem kalıyor.
Erkan Körüstan ‘ın geri dönüşü, Levent Kızıl’ın adaylığı ve geçmişte de Bursaspor kongrelerini rahatsız eden isimlerin ortaya çıkarak güneşli havayı bulutluya çevirmeleri.
Ve kaosta sürüklenen bir Bursaspor... Keşke burada yazabilsem, diyebilsem; Kongre üyeleri bütün bunların cevabını salonda vereceklerdir diye... ama diyemiyorum yazamıyorum. Bursa’ya olan inancım galiba biraz yara aldı.
Haftaların birikimi ile uzayan satırlarım umarım siz okurlarımı rahatsız etmemiştir, son günlerde yağan bahar yağmurlarının ülkemiz futbolunu temizlemesi dileklerimle...
31.05.2006 00:00:40, Uğur Çelikkol
Bu yazı 3352
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.