Gördün mü Raşit Hocam? Bu takım doğru oynarsa, oynatılırsa neler yapabiliyor? Oyunu bu kadar geride kabul etme, takıma el freni olma derken, neleri anlatmak istediğimizi dünkü V. Manisa maçı kadar iyi açıklayan başka bir şey olamaz. Ama sen inat etmeyi tercih ettin. Ve sonunda da çektin gittin. Bu, Bursaspor… Sensiz de olur. Bursaspor'un varlığını sürdürebilmek için hiç kimseye gereksinimi yoktur. Ama sen bir daha Bursaspor gibi bir takımda görev alabilecek misin bakalım? Ne yazık ki Bursaspor'un kıymetini bilemedin. Bursaspor'da uzun yıllar görev yapıp başarılı olmanı da öylesine çok istemiştik ki… Yakışırdı da sana. Ne yazık ki insanlar sahip olduğu şeylerin kıymetini yitirdiklerinde anlıyorlar. Ne olurdu eleştirilere kulaklarını tıkamasaydın? Kendini eleştirilemez konumuna koymaya çalışmakla neler kaybettiğini umarım fark edebilmişsindir. Keşke ne kadar şanslı bir insan olduğunu elindeki nimeti yitirmeden fark etseydin. Neyse, sana uğurlar ola… Tüm uğraşıların, emeklerin için teşekkür ederiz Umarız gittiğin yerlerde daha da mutlu olursun.
Dün sahada izlediğimiz Bursaspor yıllardır izlemek isteyip de izleyemediğimiz, özlemle beklediğimiz bir Bursaspor'du. Maçın her anını oynayan, sahada boşluk bırakmayan, rakibi yıldıran bir Bursaspor hepimize gurur verdi, moralimizi yeniden düzeltti. Bursaspor efsanesinin geri dönüşü olarak nitelemek istediğimiz bu maç, umarım yeni bir çıkışın habercisi olur. Sahaya çıkıp rakibine mahkûm oynayan bir Bursaspor Bursa şehrine hiç yakışmıyor. Rakiplerin adından korktuğu bir Bursaspor'u artık sahada görmek istiyoruz. Sahaya sürdüğü takım ve oynattığı oyun açısından bakınca, Engin İpekoğlu'nu tebrik etmek gerektiğini görüyoruz. Oyun içinde yaptığı değişikliklerin de oyuna olumlu yansıması, İpekoğlu için olumlu düşünceler içinde olmamıza katkı sağladı.Ancak karar vermek için de çok aceleci olmamak gerek. Eninde sonunda henüz bir tek maç oynandı. Daha oynanacak çok maç; alınacak çok puanlar var. Övgü için de yergi içinde yeterince zamanımız var. Aceleci olmamak gerek.
Dün Bursaspor takımında olumlu birçok şeyi bir arada görebildik. Ömer Aysan Barış'ın takımda yer bulması, Veli'nin yerini yadırgamamasının yanı sıra; Sumulikoski'nin müthiş oyunu, Egemen Korkmaz, İsmail Güldüren; Hasan Yiğit, Ömer Aysan Barış; Volkan Bekiroğlu, Frasineanu ikililerinin sağladığı uyum, Ömer Çatkıç'ın hatasız oyunu, Sinan Kaloğlu'nun muhteşem oyunu ve her şeyden önemlisi takımın bütününün oyunun her anında maça asılması yarınlara güven içinde bakmamızı sağlıyor. Bu hafta Vestel Manisa gibi iyi bir takımın iyi bir oyunla alt edilmesi, önümüzdeki iki haftanın maçlarını daha da önemli bir duruma getirdi. Gaziantep ve Denizli maçlarından alınacak altı puan, bu takımı çok rahatlatacağı gibi, önünü de açar. Bu yıl Süper Lig'de takımlar birbirine çok yakın kalitede. Bu yüzden ligin sonuna kadar büyük kopmalar yaşanmayacaktır. Bu da bir an önce kırk puan barajının aşılmasını gerekli kılıyor. Sezon sonunda kim düşerse düşsün, en az iki takım için "yazık oldu" denilecektir.
Bursaspor'un önündeki ilk hedef Gaziantep ve Denizli maçlarını kayıpsız atlatmak olmalıdır. Bu sayede son üç haftada yapılacak Beşiktaş, Trabzon ve Galatasaray maçları kabus olmaktan çıkıp Bursaspor'un prestij maçlarına dönüşür, ki bu da hem oynayana hem de Türkiye'deki bütün futbolseverlere zevk verecektir. Bu da Bursaspor'un Süper Ligin gediklisi olduğunun en büyük kanıtı olacaktır.
Özlediğimiz, görmek istediğimiz Bursaspor'un ayak seslerini bu maçta duyduk. Gelecek günlerin bu günlerden daha güzel olması dileğiyle…
Tonguç Akkuş
Ankara, 6 Kasım 2006
06.11.2006 14:48:51, Tonguç Akkuş
Bu yazı 4040
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.