Ayna... Yine hata yapıyoruz ve Bursaspor üzerine ahkam kesmeyi sadece futbol alanı üzerinde top gezdirme olarak algıladığımız için başımız dertten kurtulmuyor!... Bu gidişle kurtulmayacak.
Şimdi ne yaparsanız yapın, nerenizi yırtarsanız yırtın, bu lekeyi silmeniz yıllar alacaktır. Ülkenin çağdaş kentlerinde Bursa plakalı araçla dolaşırken size laf atılacaktır.
Bursaspor maçlarındaki olayları birkaç “holigan” a bağladığınızda ve bu tehlikeyi küçümsediğinizde duvara toslarsınız. Bursa’daki fakirleşmeyi, sosyal patlamanın ayak seslerini duymazsınız.
Bursaspor’un ikinci lige düşmesi tesadüf değildi. Neden – sonuç ilişkisini irdeleyemeyen, kentteki yanlışları görmeyen bir anlayışın küme düşmesiydi. Şimdi o anlayışın sokak çatışmalarındaki uçları engellenemiyor. Olayı polisiye önlemlerle karşılaştırdığınızda hüsrana uğranacak, sonuç alınamayacaktır. Bursa ve Bursaspor üzerine kim ne söylerse söylesin, kenti tüm yanlışlarıyla tartışmadığınız sürece sınıfta kalırsınız ve sorumluluğu Bursa’nın kendi elleriyle yarattığı birkaç kişiye yükleyip işin içinden çıkarsınız.
Bursaspor’un o taraftarı kentteki yanlışlar yaratmıştır. Bursa’yı ve Bursaspor’u kullanma adına yapılanlar bugünlerde potansiyel çığ olup tribüne çıkmıştır o kadar...
Bursaspor o ya da bu nedenle vergisini ödemeyen klüpler arasında başı çekiyorsa, kayıt dışılığa sığınıyor ve aynaya bakma cesaretini gösteremiyorsa sözde Bursaspor taraftarı da tribünlerde bıçak çeker!...
Bursaspor’u yıllarca basamak yapıp, Futbol Federasyonu seçimlerinde öne çıkma savaşı veriliyorsa ve futboldaki Susurluk’un önemli isimleriyle kol kola giriliyorsa, mafyavari yöntemlere özenen genç taraftarı suçlamaya kimsenin hakkı yoktur!...
Hazine’ye ait arazi üzerine kaçak tesisler yapılıyor ve tesisler “son yılların en büyük yatırımı!” olarak gösteriliyorsa, güzelim Bursa kentinin en önemli organizasyonlarından birinin üzerine yani tapulu araziye terör gecekondusu oturtulur.
Kentin orta yerinde yükselen kaçak sanayi tesisleri, şehirler, villakonduları pazarlayanlar, “spor adına centilmenlik nutukları” atarlar ama kimse inanmaz.
Bursaspor’a rengini veren ovanın yeşili, Uludağ’ın beyazı kirlenirken ses çıkarmayanlar, kirletilen Bursa’nın temsilcisi olarak holiganlar öne çıkar!...
Bursa’nın esnafı kan ağlarken, seyyar terörüne yeşil ışık yakar, toplumsal örnekler olarak televole kültürün yoz uzantılarını gösterirseniz, televizyon dizilerinde kafa koparma sahnelerinde reyting rekoru kırılırsa, eli bıçakla, ağızı küfürlü gençler kendilerini kanıtlama savaşı verir.
Bursa, artık ülkenin en tartışmalı futbol seyircisine sahip kentleri arasına girmiştir. Bunu bir çırpıda silip atmak mümkün değildir. Görüntüleri “Bursa Karnesi” olarak görebildiğimizde ve üzerimize düşen sorumluluğu algılayabildiğimizde çözümlere ulaşabiliriz.
Tribünlere yansıyanlar bu kentin aynasıdır. O aynaya baktığımızda sorumluluğumuzu görebiliyorsak çözümlere yaklaşabiliriz.
Tribün olaylarını çok daha büyük sorunlar getirecek sosyal sarsıntının öncüleri olarak görmek, sorunu polise “havale etmek, tavşana kaç, tazıya tut” yaklaşımıdır. Bursa’da her kademedeki yetkili, etkili ve sorumlu sorunu kentsel yoksulluğun dışa vurumu olarak görmeyi başardığında çözüm yolu açılacaktır.
Tribünde terör yaratan gençleri kazıyın altından Bursa çıkacaktır. Birilerinin görmek, bilmek, duymak istemediği Bursa’nın dışa vurumudur. Buz dağının sadece üstüdür. Altında çok daha büyük tehlikeler yatmaktadır. Tribündeki yanlışların faturasını kent olarak üstlenmediğimiz sürece yarın çok geç olacaktır.
15.09.2004 00:00:44, Levent Gencelli
Bu yazı 2718
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.
