O kol saati kaç para eder?
|
 Mâlumunuz, ligin beşinci haftasında oynanan Antepspor-Bursaspor maçı, yardımcı hakem Muharrem Yılmaz’ın başının bir kol saatiyle yaralanması sonucunda yarım kaldı. İlk 60 dakikası Bursaspor lehine 1-0’la geçilmiş müsabakanın neticesi TFF tarafından 3-0 olarak tescil edildi. Bu maçın rövanşı 22’nci haftada Bursa’da oynandı ve bu kez kazanan 4-1’lik sonuçla Antepspor oldu. Şimdi iki takım son haftaya 58’er puanla burun buruna giriyorlar. Eğer her iki ekip son maçlarında da puan eşitliğini bozamazlarsa, lig üçüncüsünü belirlemek için ikili averaj devreye girecek. İki müsabakanın toplamı 4-4 olduğu için iki takım bu kriterde eşitler (Süper Lig müsabaka statüsünde deplasman golü avantajı söz konusu değil). Bu durumda genel averaja bakılacak ki; rakibinden 9 gol önde olan Bursaspor, büyük bir mucize olmazsa puan eşitliği halinde ligi üçüncü sırada bitirecek.
Gelirler farkı Bursaspor’un ligi üçüncü sırada bitirmesi demek; UEFA Avrupa Ligi’ne üçüncü ön eleme turundan katılması, gruplar öncesi sadece 2 rakip geçmek zorunda olması demek... Antep’se kupaya ikinci ön eleme turundan katılıp 3 rakip elemek zorunda olacak, bu yüzden de resmi müsabakalara 15 gün erken başlayacak. Yani muhtemelen sezonu da 15 gün önce açacak. Her iki takımın son hafta maçlarını galip bitirmesi halinde ligi üçüncü sırada tamamlayan Bursaspor’un bu sezon havuzdan alacağı pay 36,5 milyon liraya denk geliyor (10 milyon katılım payı + 1 milyon popülarite payı + 9 milyon lig üçüncülüğü ödülü + 16,5 milyon puan ödülü)... Bursa’yla aynı puanı toplamış ama rakibine genel averajda geçilmiş Antep’in havuzdan alacağı paysa 32,5 milyon lira olacak. (Muhtemel bir puan eşitliği halinde) Antep ilk yarıdaki maçta Bursa’ya sahada oynayarak 1-0 (hatta 2-0) kaybetse (lig üçüncülüğü-dördüncülüğü ödülü farkı nedeniyle) rakibinin alacağı 3 milyon lirayı kendi kasasına koyacaktı. Son yarım saatte 1 gol atıp berabere kalsa ekstra kazancı 3,375 milyona çıkacaktı. Antep o Bursaspor maçının yarım kalması nedeniyle (bir sonraki iç saha müsabakası olan) Buca karşılaşmasını da tarafsız sahada seyircisiz oynamak zorunda kalmıştı. Yani o maçtan da Antepspor’un bir hasılat+seyahat maliyeti kaybı söz konusu... Bu durumda Antepli sporsevmez teröristin, hakem Muharrem Yılmaz’ın başına isabet ettirdiği kol saatinin Gaziantepspor’a maliyeti 4 ile 5 milyon arasında bir paraya tekabül ediyor. Üstüne sezonu 15 gün erken açma bedelini, Avrupa Ligi’ne katılamama riskini (ve buradan yitirilebilecek Avrupa Ligi gelirlerini de) ekleyin. O müsabaka nedeniyle maçı yarım kalan Antep şehrinin utancı da cabası...
O saat, o pala Şimdi Antepspor’un âkil patronu Tolunay Kafkas’a soruyorum: Bugün elinizde bir sihirli değnek olsa ve zamanı geriye çevirebilseniz, o sporsevmez akılsızla Bursa maçı öncesi bir tanışma/konuşma fırsatınız oluşsa, onun o üç kuruşluk kol saatini 100 bin liraya, hatta 1 milyon liraya satın almak istemez miydiniz? Ya da aynı dördüncülük riskiyle (ve aynı para kaybı tehdidiyle) şu anda karşı karşıya olan Ertuğrul Sağlam’a soruyorum: Beşiktaş maçı öncesi olay çıkartan o holiganların palası, bıçağı, keseri, bugün sizin paranızla 100’er bin lira etmez miydi? Ederdi değil mi? Ama ne yazık ki, zamanı geriye çevirme lüksümüz yok. Öyleyse ne olur gelecek yıllardaki benzer hadiselerin, potansiyel maddi kayıpların önünü şimdiden kesebilmek için yeni yasaya, yeni ağırlaştırılmış cezalara sahip çıkın. Meselelere Bursa meselesi, Antep meselesi diye bakmayın; cezaları bir Türk futbolu gerekliliği gözüyle görmeye çalışın. O saatin, o palanın bedelini bir kez ödeyin ki; defalarca ödemek zorunda kalmayın.
Fikstürün oyunu Lig fikstürü belli bir algoritmaya göre oluşturuluyor ve sezon başında takımlar İstinye’deki federasyon binasına gidip sadece 1 ile 18 arasında numaralandırılmış toplardan birini çekip tablodaki yerlerini belirliyorlar. Buna göre bir takım fikstürde bir diğerini takip ediyor (Bu yıl Fenerbahçe, Antalyaspor ve Trabzonspor’un birbirlerini takip ettiği gibi)... Yalnızca (matematiksel nedenlerle) bir takım bu algoritmaya uymuyor ve o da kurayla belirlenerek serbest bir fikstüre sahip oluyor. 2008-2009’da serbest fikstürü olan takım Konyaspor’muş ve küme düşmüş. 2009-2010’da Denizlispor serbest fikstüre sahipti, onlar da küme düştü! 2010-2011’de serbest fikstürü olan Sivasspor ligi ancak 15’inci tamamlayabiliyor. Bu arada geçen yıl İspanya Ligi’nde serbest fikstürü olan Malaga’nın da küme düşmekten son hafta aldığı 1 puanla kurtulduğunu ekleyelim! Öyleyse soru şu: “Acaba serbest fikstüre sahip olmanın, sıralı fikstüre uymaya göre belirgin bir dezavantajı olabilir mi?”
Uğur MELEKE / Milliyet Gazetesinden...
 Facebook'ta paylaş
Bu haber 2388 kez okunmuştur.
|