Büyük Zaferin 86. Yıldönümü |
30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü dolayısıyla ilk tören, Anıtkabir’de düzenlendi. Tören, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atila Işık, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu ve askeri erkanın Aslanlı Yol’dan yürüyüşüyle başladı.
Orgeneral Başbuğ, Atatürk’ün mozolesine üzerinde "Türk Silahlı Kuvvetleri" yazılı kırmızı ve beyaz karanfillerden oluşan çelenk bıraktı. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı okundu. Orgeneral Başbuğ ve törene katılanlar Anıtkabir merdivenlerinde hatıra fotoğrafı çektirdi. Daha sonra Misak-ı Milli kulesine geçen Orgeneral Başbuğ, Anıtkabir Özel defterine şunları yazdı:"Ebedi önderimiz ve başkomutanımız Yüce Atatürk, Yüce Ulusumuzu bağımsızlık ülküsü altında birleştirmek için verdiğin büyük mücadeleyle kazanılan zaferin 86. yıl dönümünde yüksek huzurunda bulunmanın gururunu ve heyecanını yaşıyoruz. Tüm zorluklara rağmen düşman orduları karşısında elde ettiğin tarihte eşine az rastlanır bir zaferle Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli atılmıştır. Ulus devlet, üniter devlet ve laik devlet yapısı üzerinde yükselen Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ilke ve devrimlerinin aydınlattığı yolda yürüyüşüne devam edecektir. Bu zaferle kurduğun Cumhuriyetin temel niteliklerine yürekten bağlı personeli ve çağdaş harp gücüyle Türk Silahlı Kuvvetleri, ulusunu bu kararlı ilerleyişten alıkoymak isteyen güçler karşısında dün ve bugün olduğu gibi yarın da en büyük güvence olacaktır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin, en değerli emanetin olan Cumhuriyete sonsuza kadar sahip çıkacağına olan sarsılmaz inancımla, huzurunda saygıyla eğiliyorum. Ruhun şad olsun." Orgeneral Başbuğ daha sonra deftere yazdığı metni yüksek sesle okudu.
30 AĞUSTOS
Tarihimizi anlamak bugün yaşadığımız sorunlara doğru tanı koymamızı kolaylaştırır. 30 Ağustos bir dönüm noktasıdır. Bir ulusun emperyalizmi dize getirişinin, Anadolu’dan söküp atışının askeri destanı bir ulusun neleri başarabileceğinin de kanıtıdır. Bugün ülkemiz üzerine oynanan oyunları anlayabilmek için 30 Ağustos’ta kimleri dize getirdiğimizi bilmemiz, çok zorlu coğrafyamız üzerinde hangi güçlerin emellerinin olduğunu görmek, yurttaşlık sorumluluğu ve ödevidir. Yerkürede bir başka ulusta 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlanan bir Kurtuluş Savaşı yok. Anadolu’nun patikalarındaki onurlu yürüyüşle elde edilen kazanımların farkında olmak ve bunların elimizden gitmemesi için mücadele etmek tarihin akışını değiştirenlere karşı göstereceğimiz en büyük saygıdır. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un ilk 30 Ağustos mesajı laik, demokratik sosyal bir hukuk devleti Türkiye Cumhuriyeti’ni koruma kararlığının vurgulaması ve bir kez daha dosta düşmana ilan edilmesi açısından çok önemli. Genelkurmay Başkanı’nın mesajı şöyle: “Hamuru vatan aşkı ve bağımsızlık tutkusuyla mayalanmış Türk ulusunun, hiçbir güç karşısında boyun eğmeyeceğini bilen Ulu Önder Atatürk, ulusun bağrından çıkan Kahraman Türk Ordusu ile birlikte, harp tarihine altın harflerle yazılacak eşsiz bir zafer elde etmiştir. Türk ulusunun eşsiz tarihinde bir dönüm noktası olan bu zafer, tüm yaşam sahaları ve hepsinden önemlisi bağımsızlığı yok edilmek istenen ulusumuzun, erkek-kadın, genç-yaşlı tüm fertleriyle birlikte verdiği varoluş mücadelesinin en büyük destanıdır. Tüm safhaları büyük bir özenle planlanan bu zafer, daha büyük hedeflere ulaşmak için gereken ilk kıvılcım olmuştur. Türk ulusunu esaretin karanlığına gömülmekten kurtarıp, bağımsız ve uygar bir devlet haline getirmek gayesiyle, düşmanın istila hırsı ve ters giden talih, önce İnönü'de mağlup edilmiş, ardından ulusal bağımsızlığımızın gerçekleşeceğine olan inanç Sakarya'da pekişmiş ve son olarak Büyük Taarruz'la düşman ordularını denize dökmek suretiyle Ulusal Bağımsızlık Mücadelesi tamamlanmıştır. Büyük Türk ulusu, bu eşsiz zaferle birlikte, sarsılmaz azmi, yüksek iradesi ve vatanseverliği ile neleri başarabileceğini tüm dünyaya göstermiş, yeni ve sağlam esaslar üzerinde yükselecek Türkiye Cumhuriyeti'nin temeline de ilk harcı koymuştur. Büyük Zaferin, Türk ulusunun dünya ulusları arasında hak ettiği yeri alması bakımından bir başlangıç noktası olduğu düşüncesinden hareket eden Ulu Önder, çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkma hedefinin ancak, laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti çatısı altında gerçekleşebileceğine inanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin yürümekte olduğu çağdaş uygarlık yolunu, İlkeleri ve müspet ilimin rehberliğiyle aydınlatmış ve onu her türlü tehdide karşı büyük bir kararlılıkla koruyacak Türk Silahlı Kuvvetlerine emanet etmiştir Türk ulusunun bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri; bilgi, bilinç ve güçlü bir inançla benimsediği "Atatürkçü Düşünce Sistemi", geleneksel disiplin anlayışı, sarsılmaz birlik ve beraberliği ve yüce ulusunun kendisine duyduğu yüksek güvenden aldığı güçle, bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin ulus devlet, üniter devlet ve laik devlet yapısının en büyük güvencelerinden biridir. En zor şartlar altında yurdunu ve ulusunu düşman istilasından kurtardığı gibi, bugün de aynı azim ve kararlılıkla, çağın gereklerine uygun bilgi donanımı ile Türkiye Cumhuriyeti'ni her türlü tehlikeye karşı korumak ve kollamak amacıyla görevinin başındadır. Türk Silahlı Kuvvetleri bu kararlılıkla görevinin başında olduğu sürece, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerini aşındırma, ulusal birlik ve beraberliğimizi bozma yönündeki tüm girişimler yok olmaya mahkûm olacaktır.” Zafer Bayramımız kutlu olsun!
LEVENT GENCELLİ
 Facebook'ta paylaş
Bu haber 2616 kez okunmuştur.
|