Mustafa Özkeskin Yazdı; Etti mi, ettirildi mi?... |
Raşit Çetiner’in istifası Bursaspor’u yeni bir sürece sokarken, bazı gelişmeleri de beraberinde getirmesi gayet doğal. Ancak doğal olmayan istifanın gelişme biçimi! Önce şunun altını çizelim; futbolda teknik direktör olup da, işine son verilmemiş ya da kendi isteğiyle görevi bırakmamış bir tek örnek olduğunu sanmıyorum.
Varsa bile sayısı ya birdir ya da iki.. Çünkü, onlar da insandır, şüphesiz zayıf yanları olabilir, hataları da... Bilemediğimiz kötü alışkanlıkları, ilginç tutkuları hatta bilmediğimiz hastalıkları da olabilir. Yani, her teknik adam farklı bir özelliğe sahiptir. Birbirleriyle benzer yanları olduğu kadar farklı yanları da bulunur..
Ama kovulmak ya da işi bırakmak hepsinin ortak yazgısıdır... İşte bu nedenlerle Raşit Çetiner’in kararına saygı duymak durumundayız. Olmuş ile ölmüşün ardından konuşmanın yersiz olduğunun farkındayız ama, Bursaspor gibi büyük bir camianın geleceğini direkt ve de derinden etkileyebilecek bir olayın nedenlerini de anlamak zorundayız.
Hocamızın istifasına gerekçe sağlık sorunlarını göstermesinden kamuoyunun tatmin olmadığı bir gerçek. 36 yıldır futbolun içinde olan Çetiner, stresten yorgun düştüğünü söylüyor!
Dünyada bir takımın başında olup da stres yaşamayan bir teknik direktör var mı acaba? Başkan Levent Kızıl’ın açıklamaları da kafa karıştırıcı türden: Hocamızın istifası için ortada hiçbir sebep yoktu! Yani, Ben de bu işi anlayamadım demeye getiriyor Kızıl. Peki, ne oldu da bu oldu! Yaşananlar bir bardak suda koparılan fırtına mı, yoksa buzdağının görünmeyen yüzünde bir şeyler mi var? İstifasının ardından İstanbul’dan telefonla, AS TV’de Nuri Kolaylı ile Gündem programına katılan Raşit Çetiner medya ve camiadaki bazı senaryolardan çok rahatsız olduğunu söyleyerek, yeni bir tartışma konusu başlattı. İşin içindeki biri olarak, ben hocamızla ilgili bir senaryoyu ne duydum, ne de okudum... Raşit Hoca bu açıklamalarıyla acaba bizlere ince mesajlar mı vermek istiyor, yoksa hedef saptırıp istifasının altında yatan gerçeklerden uzaklaştırmayı mı amaçlıyor? Şimdi gelin, biraz beyin cimnastiği yapalım, sevgili hocamızın deyimiyle bir senaryo(*) da biz yazalım...
Filmin sonunu baştan söyleyip, ardından geri saralım. Bu istifanın ardında sakın Levent Kızıl-Haluk Ulusoy kapışması olmasın! Federasyonun çatırdamasında başkan Kızıl’ın ne denli önemli bir rol üstlendiği ortada. Levent Kızıl’ın Anadolu’da bir Federasyon Başkan adayı edasıyla karşılandığına tanık olmuş biri olarak daha da ileri gidelim... Ulusoy’un Beni arkamdan hançerledi diye ateş püskürdüğü Kızıl’a duyduğu kini bilmeyen mi var? Sırf bu nedenle, Bursaspor hakem facialarına kurban gidebilir diye tüm camiayı endişe sarmadı mı? Demek istediğim şu; Haluk Ulusoy’un koltuğuna aday olarak gösterilen ve de kendisini sıkıntıya düşüren bir kişiye misillemede bulunmasını beklemek safdillik mi? Peki, nasıl yapılabilir bu iş?
Levent Kızıl’ın ülke kamuoyunda ve de kendi camiasında prestijini sarsarak. Onu, en güvendiği yerden, içerden vurarak... Hakemlerle bu iş bir olur iki olur, sonuç getirmez. Üstelik, Ulusoy’un hedefi Bursaspor değil ki. Gelelim işin diğer boyutuna. Ümit Milli Takımlar sorumluluğunu 7 yıl sürdüren Raşit Çetiner kime bağlıydı? Haluk Ulusoy’a... Ne zaman görevi bıraktı? Haluk Ulusoy’un yerine Levent Bıçakçı’nın geldiğinde.. Kazakistan dönüşü, hem de uçakta... Özetle, Ulusoy ile Çetiner arasında müthiş bir gönül köprüsünün kurulu olduğunu, ve de başkanın hocaya ‘oğlum’ diye seslendiğini bilmeyen yok. Ümit milli olmuş her futbolcu bunu söyler. İstifaya F.Bahçe maçı öncesi karar vermiştim” diyor Çetiner. Ne ilginç bir rastlantıdır ki(!) o maçın arifesinde Reha Kapsal Ümit Milli takımı bıraktı, Kızıl ile Ulusoy kavgası doruğa çıktı. Bursaspor’un öyle korkulacak bir durumu yok, ama daha fazla zarar görmesini istemiyorum ve de çekiliyorum sözleriyle veda etti Çetiner.. İşte ince mesaj bu noktada. Takım ve kendisi başarılıysa, o zaman kimden zarar gelecekti Bursaspor’a! Ve de en önemlisi, istifa kararını açıkladığında Başkan Kızıl’ın Bana bunu nasıl yaparsın, senden hiç beklemezdim sözleriyle yaşadığı şaşkınlığı nasıl izah edersiniz? ..Ve filmin sonu:
Raşit Çetiner istifa etti mi, yoksa istifa etmesi mi gerekti! Finale yakışan sahneyi siz seçin.
(*) Bu senaryo, konunun muhatapları tarafından aksi ispat edilene kadar geçerlidir.
Mustafa Özkeskin/Bursa Hakimiyet Gazetesi Spor Müdürü
 Facebook'ta paylaş
Bu haber 2639 kez okunmuştur.
|