Suat Paçacı Yazdı "Alın stadı, başınıza çalın" |
Yeni bir stat değil, yeni bir takım, yeni bir heyecan, yeni bir hedef istiyorum. Formasına, taraftarına, camiasına saygılı bir futbolcu kadrosu istiyorum. Sevenlerinin başını yenilse bile dik tutacak bir Bursaspor istiyorum. Kulakların çınlasın Bülent Korkmaz... Ucuz oldukları gerekçesiyle getirttiğin ya da gelmeleri için ön ayak olduğun Cisse, Mbesuma ve Jason Lee gibi takozlara koca Bursa`yı mahkum ettiğin için... Volkan Şen`i kulağından tutup, altyapıya doğru fırlattığın için... Yaramaz çocuklar gibi ‘ille de Kürşat` diye tepindiğin için... Bu takımda 34 maç oynamış Yiğit çocuk Hasan`ı ‘işe yaramaz`, Haspolatlı`yı ise ‘Alem-i Cihan` ilan ettiğin için... 25 yaşındaki Ömer Aysan`a neredeyse jübile yaptıracak kadar becerikli Cangele`yi, ‘sorunlu` diye transfer ettirmediğin için... Bundan iki yıl önce kasaba kasaba dolaşan Bursaspor`un formasını, yabancı olmasına rağmen ‘adam` gibi giyen Frasineanu`yu kovduğun için... Giderken ardında bıraktığın yığınla ‘teknik problem` için, senin ve ekibinin kulakları çınlasın. *** İstanbul`un Belediyesi`ne, Rize`ye, Kayseri`ye yenilen, Ankara`nın ‘B` takımı Oftaş`ı, Gaziantep`i yenemeyen takımın peşinde koca bir şehir var. Sivas`a, Kayseri`ye, Denizli`ye öykünen, onlar gibi olamadığı için kahreden koca bir şehir... Fenerbahçe`nin iki maçta kazandığı hasılat geliri kadar borcu var diye, neredeyse cuma namazlarında cami önlerinde mendil açacak durumda bırakılan bir garip kulübü var, koca Bursa`nın. Millet saray gibi statlarda maç izlerken, Bursa`nın tarihi motiflerle bezeli bir barakası var. ‘Yeni bir stat istiyoruz` diye yollara dökülmesine ramak kalmış onbinlerce de taraftarı... *** Ben vazgeçtim, stat istemiyorum. Alttan ısıtmalı, üstten kapatmalı olmasın. Locası da olmasın Bursaspor`un, ama ne istediğini bilen hocası olsun... Restoranın`da Fransız yemekleri yerken stadın, yeşil sahasında Fransa orijinli İbrahim Dağaşan`ı, Rumen Pancu`yu, Makedon Sumulikoski`yi izlemek zorunda bırakılacaksak eğer... Ömer Aysan`ı, Veli`yi ağızlarıyla tutacakları ‘kuş` için bekleyeceksek... Yerin dibine batsın yeni stat! Üniformalı kapıcısı olacağına stadın, bize maç kurtaracak kalecimiz olsun. Ben vazgeçtim... Yeni bir stat değil, yeni bir takım, yeni bir heyecan, yeni bir hedef istiyorum. Formasına, taraftarına, camiasına saygılı bir futbolcu kadrosu istiyorum. Sevenlerinin başını yenilse bile dik tutacak bir Bursaspor istiyorum. Varsın bozuk olsun turnikeler; içine girerken eziyet çeksem de stadın, dışarı çıkarken yüzüm hep gülsün istiyorum. Işıkları yanmasa da eski stadın, içimdeki karanlığı aydınlatacak bir takım istiyorum. Lüks koltuklara oturmasak ne olur, yapın adam gibi bir takım, 90 dakikayı taş üstünde ya da ayakta izlemek istiyorum. Alın yeni stadı başınıza çalın... Bize sevincimizi, unuttuğumuz zafer şarkılarını ve yeşil beyaz formanın onurunu her şeyden üstte tutacak takımımızı geri verin. Bursasporlu Sinan İstanbul`da nasıl ‘sakata` geldi `Eski Beşiktaşlı oyuncu Sinan Kaloğlu, bilindiği gibi süregelen ama sonu gelmeyen sakatlanmalarıyla tanınır. Eskiden Beşiktaş`ta bugün ise Bursaspor`da oynayan ‘ünlü` sporcu, geçtiğimiz hafta oynanan maçta yine sakatlandı. Oyuncu bu seferki sakatlığının tedavisini Belçika`daki doktorunun yapması ricasıyla yönetime başvurdu. Yönetimden onay alan Kaloğlu, geçtiğimiz hafta tedavisi için Belçika`ya uçmak üzere Bursa`dan ayrıldı. Bursaspor`un bir haftadır Belçika`da sandığı Sinan Kaloğlu Cuma günü teknik direktörü Samet Aybaba`yı aradı ve hala Belçika için vize alamadığını söyledi. Fakat bu süreçte bir haftadır İstanbul`da ne yaptığını ve bunu daha önceden niye haber vermediğini açıklamadı. Şimdi Samet Aybaba, defalarca yurtdışına çıkan oyuncusunun yurtdışına neden çıkamadığını ve bunu neden bu kadar geç haber verdiğinin merakı içinde` *** İnterneti olan yazsın http://www.odatv.com.tr/ adresini ve haberi okusun. Beni uyaran Salim Mengüç... Diyor ki; Bu haber acaba doğru mu? Bizim işimiz, araştırmak. Sorduk bir bilene. Yardımcı Antrenör Adnan Örnek`in ‘Sinan bilmecesi` ile ilgili söyledikleri aynen şöyle; `Sinan tedavi için Belçika`ya gitti. Ancak tedavisi devam ederken vizesi sona erdiği için İstanbul`a döndü. Belçika Başkonsolosluğu`na vize için yeniden yaptığı başvuru ise kabul edilmedi. Şu anda İstanbul`da tedavisini sürdürüyor. Zaten devrenin bitimine kadar antrenmana çıkamayacağına ilişkin doktor raporu var. Bırakın antrenmanı koşması bile yasak. Aralık ayı sonuna kadar tedavi olması şart. Yarın (bugün) Bursa`ya gelecek.` Mesele bu... Sordum Adnan hocaya; Biz görmedik, bilmiyoruz ama Sinan`a kamyon çarpmış olabilir mi? Cevabı şu oldu; Kalçasında ciddi bir problem var. Sen söyle Salim Mengüç, ne diyelim? Geçmiş olsun mu? Sen ‘olsun` dersen olsun... Bir geçmiş olsun da, sakat futbolcunun tedavisi için vize alamayanlara. Kağıt üzerinde de olsa, paha olarak en değerli oyuncunu, Belçika`ya gönderemiyorsan eğer, bu utanılacak bir durumdur. Gideceği yer Belçika... Giden adam kaçak/göçek değil, futbolcu. Başkonsolosluk vize vermiyor. Normal... Takımın en basit rakipten bile vize alamazken, oyuncun için nasıl alasın. Geçmiş olsun hepimize.
Suat Paçacı / Olay Gazetesi - 18 aralık 2007
 Facebook'ta paylaş
Bu haber 3668 kez okunmuştur.
|