Zemindeki rezaletin hesabı sorulacak mı? |
‘Adı çim ama o biçim’, sevgili meslektaşım Mustafa Özkeskin’in 17 Nisan 2017’de bizim gazetede çıkan köşe yazısının başlığıdır.
Okumamış olanlar için bir bölümünü aktarmak istiyorum ki; birazdan benim de edindiğim istihbarat sonucu ilave edeceğim bilgilerle harmanladığınızda,Timsah Arena’daki zemin rezaletinin gerçekleriyle ilgili bir fikriniz olsun.
Böyle soyuyorlar bizleri işte! Yazık bu millete, devlete, belediyelere!..
Önce Özkeskin’in yazısından çarpıcı bir alıntı, gelin birlikte okuyalım.
“Son 10 yılda 18 stadyum inşa eden Türkiye, neredeyse 140 günde bir yeni stadyum açılışı yaptı. Türkiye’yi 14’er futbol stadyumu yapan Polonya ve Rusya takip ederken, listede Almanya 8, İngiltere 6, Macaristan ve Fransa da 5’er yeni stadyumla bu ülkeleri izliyor. Timsah Arena ile Vodafone Arena’nın ardından Konya, Antalya, Rize, Sivas, Trabzon, Eskişehir, Malatya toplamda 510 bin kapasiteyi kapsayan son teknoloji ürünü futbol mabetlerine kavuştular. Mesela; Sivas’a yapılan güneş enerji panelleri içeren Yeni 4 Eylül Stadyumu Türkiye’nin en çevreci stadı durumunda. Ancak ne kadar modern olursa olsun, tüm statların ortak derdi; çimler... Serildikten üç beş ay sonrasında gözleri okşayan yeşil zeminler, neden kalitesini kaybeder?
Örneğin zemini ‘patates tarlasına’ veya Bursa futbolunun 80’li yıllardaki amatör sahalarına benzetilen Timsah Arena… Büyük yatırımlar karşılığı inşa edilen ancak kalitedeki sürekliliği bir türlü sağlanamayan Timsah yuvasının çimleri için yapılan tüm eleştiriler ‘içler acısı’ ekseninde.
Sorumluların, sıkıntının nedeni olarak kötü iklim koşullarını göstermeleri ise çok akla yatkın değil! Avrupa’da en sert kışın Rusya’da geçtiğini herkes biliyor ama şartlar ne kadar olumsuz olursa olsun, tüm statları her koşulda yemyeşildir.
Önemli olan elbette yapmak, ama daha önemlisi bakmaktır. İşte bu noktada çözüm amaçlı devreye suni çim (hibrit) önerisi giriyor.
Her ne kadar Başkan Ali Ay hibrit çimden vazgeçtiklerini açıklasa da (yazının kaleme alındığı tarih itibarıyla) bakımı kolay olduğundan, toprak zeminli çimden daha avantajlı. Ne var ki; suni çimin insan sağlığına etkileri de günümüzde önemli bir tartışma konusu.
Bu tür zeminlerde oluşan toz ve iplik parçaları solunum ya da yutma yoluyla vücuda alındığı için ciddi sağlık riski teşkil ediyor. Diğer bir sıkıntı da insan vücudunda oluşan elektrik yükü toprakta dışarı verilirken suni çimde böyle bir şansın olmaması. En önemlisi de alınan darbelerde toprakta ya da çimde ayak sabit durmaz, esnerken suni çim de olduğu yerde kalır, darbeyi daha şiddetli alır.
Bununla birlikte, ‘Düzgün yapılırsa zararı yok’ diyen araştırmalar da var. ‘Perşembenin gelişini daha çarşambadan ne kadar da güzel anlatmış Mustafa Hocam kalemine sağlık.
Bursaspor-Alanyaspor maçını izlerken de kulaklarını çınlattım zaten!..
Kuzeyi hibrit, güneyi Allah’a emanet zeminin daha ilk maçta iflas etmesi yüklenici firmanın işini ne kadar lakayıt yaptığının bir göstergesidir…
Şimdi maç bittikten sonra diğer yarısı tamamlanacakmış, tamamlansa ne olur ki! Hiçbir şey değişmeyecektir adım gibi eminim!
TOFAŞ Tribünü tarafındaki zeminin çimlerinin en ufak müdahalede öbek öbek havalanmasının maçın önüne geçmesi tek kelimeyle bir skandaldı, kimse kalkıp da mazeret üretmesin.
Bu sahanın bakıma alınmış hali sözde, keşke hiç eliniz değmeseydi de eskisi gibi kalsaydı!
Büyük bir ihmal demek hafif kalır, resmen suistimal var orta yerde…
Sakatlanıp çıkan Barış Yardımcı patates tarlasından farkı olmayan zeminin ilk kurbanıydı; sadece çim ihalesinin masrafını üslenen Bursa BŞB değil, Bursaspor da kulüp olarak mağdur durumda bırakıldı, peki hesabı sorulmayacak mı?
Hiçbir şey olmamış gibi davranılamaz.
‘Pardon, telafi ederiz’ demekle de geçiştirilemez.
Hafta sonu spor yayını yapan bütün kanallarda bizim stadın zemini konuşuluyordu, rahatsız olmadım dersem yalan olur.
Zeminden kopmuş çim öbeğin bir gole asist yaptığı dünyada bile az görülmüştür, o akşam Timsah Arena’da bunu da yaşamış olduk!
Eh o zaman geçelim sorularımıza; dönüş yapılırsa köşemiz açık.
İhaleyi üslenen FBK firması daha önce Mersin Arena’yla Antalya Arena statlarının zeminini hazırlamış.
Ne ilginçtir hem Mersin İdman Yurdu’nun, hem de Antalyaspor’un yeni mabetlerinde oynadıkları ilk resmi maçları Beşiktaş’a denk gelmiş.
Sıfır kilometre iki stadın, yukarıdan bakılınca yemyeşil halıdan farksız zeminleri daha ilk maçta alarm verip, perte çıksa da kullanıcı kulüplerin şikayetçi olduğu söz konusu firma ne ilginçtir ihaleler almaya devam etmiş!..
Bir başka söylenti; FBK Firması’nın, Türkiye Futbol eski Direktörü Fatih Terim’le hemşehri bazında yakınlığı olduğu iddiası.
Düne kadar futbolun tek patronu konumundaki insanın ricasını geri çevirmemiş olabilirler mi, insanın aklına her şey geliyor!..
Cumartesi akşamı maçı izlediniz mi Sevgili Başkanım?
İzledinizse o görüntüler mutlaka sizi de çok rahatsız etmiştir.
Sonra akçeli konularda ne kadar hassas birisi olduğunuz bütün Bursa’nın malumu.
Ceplerine giren her kuruşta saçı bitmedik yetimin de hakkı var, yanlarına kâr kalmasın lütfen!..
*** Engin Aksöz / 22.08.2017 Yeni Dönem Gazetesinde yayınlanan yazısı...
 Facebook'ta paylaş
Bu haber 1664 kez okunmuştur.
|