Alkışlar Oyak Renault Basketbol Takımına |
Beko Basketbol Ligi`nin ıkısa sıkına kazanabilen takımı Oyak Renault, baskı ve stresten uzak oynadığında neler yapabileceğini hafta sonunda Ankara`da gerçekleştirilen sekizli kupa finallerinde kanıtladı. Sarı siyahlı kulübün T.Telekom PTT, Efes Pilsen, Fenerbahçe, Beşiktaş, Karşıyaka gibi kadro ve bütçe bazında kendisinden çok daha güçlü rakiplerinin arasından sıyrılarak adını finale yazdırması sadece camiası adına değil, Tofaş`ın vites küçültmesiyle misyonunu iyice yitiren Bursa basketbolu adına da son derecede sevinç vericiydi. Bu kupada kaliteli kadroları ve büyük bütçeleriyle üç kez mutlu sona ulaşmış Tofaş`ın aksine; Oyak Renault`nun son derecede mütevazi olanaklarıyla final oynama başarısı elde etmesi, daha bir anlamlı oldu.
Sarı siyahlı kulübün kimsenin beklemediği bu çıkışı, bir zamanlar `basketbol şehri` olarak anılan Bursa`nın sportif prestijine de olumlu katkı yaptı. Oyak-Renault`nun iç bünyesini iyi bildiğim için, kupadaki müthiş performansları beni hem çok şaşırttı, hem de çok sevindirdi. Özellikle Efes Pilsen`le oynadıkları yarıfinal maçı beni alıp eskilere, 2000`li yılların başındaki Efes-Tofaş rekabetine götürdü.
Yarı final maçında takım halinde inanılmaz zone savunma yaparken, hücumda da Tofaş`ın efsane point guardı David Rivers`dan esintiler sunan Andrei Woolridge ile çok iyi organize oldular. Özellikle Woolridge`nin hücumdaki olağanüstü oyunu her türlü övgünün üzerindeydi. Kusursuz ballhandlingi, şut seçimindeki taymingi, uzunlarla kısaları kullanmadaki beceresiyle, boyalı alana yaptığı `Magic`vari asistler turnuvanın tartışmasız en görkemli enstantanelerini oluşturdu. Ben kendi adıma sadece bu maça bakarak; Woolridge`ye verilen parayı helal ettim!.. 1 numaradan gelen müthiş destek, bugüne kadar `bir iyi, bir kötü` oynayıp, `Kararsız Kasım`ı çağrıştıran Monwell Randle`yi de adeta ribaunt canavarına çevirdi. Kendine güvenini kazanması, ona şutunun da olduğunu hatırlattı. Eksra üçlükleriyle cezayı kesip, Efes`in gecesini kararttı. Sadece Wooldridle ve Randle değil; Nedim Dal, Özgür Bıyık, Alper Saruhan`la, Evren Büker`de gerekince takım yardımlaşmasında ne kadar önemli halka olabileceklerini kanıtlama şansı buldu. Finali müthiş kadro derinliği ve üst düzey basketbolcularıyla antrenman maçı havasında oynayan T.Telekom önüne; varını yoğunu KSK ile Efes Pilsen`e karşı harcadığı için deşarj olmuş bir şekilde çıkan Oyak Renault`yu erken teslim bayrağı çekmesi nedeniyle eleştirecek değiliz..
Çünkü üst düzey yönetici ilgisiyle, bütçesi küçük (!) bu kulübün bu yıl için ligde tutunabilme dışında başka bir hedefi kalmadı. Üstelik salonu yemekhaneye dönüştürüldüğü için nerede bulursa orada çalışıyor!.. Engin Aksöz - Olay Gazetesi
 Facebook'ta paylaş
Bu haber 2690 kez okunmuştur.
|