Sedat 3, son 4 haftaya girilirken futbolculara seslendi |
Yıllarımı verdiğim, gözbebeğim Bursaspor`da yine ligde kalma hesapları yapılıyor olması büyük hata. Bu krizi aşacak olan yine futbolcu ve teknik kadrodur. Tek çare, geçmişi unutup, birbirlerine sarılmasıdır.
Bursaspor düşer mi kalır mı? Denizli ve Trabzon deplasman, Beşiktaş ve Galatasaray iç saha maçlarında takımın şansı nedir?
Bursaspor düşer mi kalır mı sorusuna cevap vermek gerçekten çok zor. Aslında Bursaspor için sorulmaması gereken bu soruyu ne yazık ki biz bu sene de konuşmak durumunda kaldık. Yıllarımı verdiğim gözbebeğimiz yeşil beyazlılar, bu hesapların içinde olmamalıydı. Ama maalesef bugün bu durumda üzüntü içerisinde yine bu konuları tartışıyoruz. Bugünlere düşmemize sebep, bence ilkyarı 20, ikinci yarı 40 puan gibi düşük hedefin belirlenmiş olmasıdır. Bence bu şekilde bir strateji ortaya konmamalıydı. Bu hedef doğrultusunda yapılan hesapların ne kadar yanlış olduğu gün ışığına çıktı .Bu hale gelinmesine sebebiyet veren yönetim, teknik kadro ve futbolcular için en kötüsü de, hakimiyet kalmamış gibi bir görüntü sergilenmesi.
4 PUAN ALMAK ŞART
Aklıma ilk gelen soru, bu noktada ne yapmak gerektiği? Bunun ilk adımı Denizlispor deplasmanıyla başlıyor. Baş aktör futbolcular. Yapmaları gereken; hataları kendilerinde arayıp, `Atı alan Üsküdar`ı geçmeden kalan 4 maçımızda büyük mücadele vererek en az 4 puan çıkartıp, Bursaspor`u hak ettiği Süper Lig`de kalmasını sağlamak olmalıdır. Rakiplerimiz bizden puan ya da puanlar alırken biz niçin bunu yapmayalım deyip, en yüksek performansla oynamalarını bekliyorum. Denizli`den alınacak en az 1 puanla birlikte içeride oynayacağımız Beşiktaş maçında da müthiş taraftar topluluğumuzla sağduyulu bir şekilde alınacak 3 puan bütün Bursasporlular`a en büyük hediye olur ve bize ligde kaldığımızı müjdeler. Bu iyi niyet ve duygularımın beni yanıltmamasını arzu ediyorum. Trabzon ve Galatasaray maçına kadar bu işi bitirmek ve son iki maçı rahat oynayıp, ligi tamamlamak en büyük isteğim.
KOL KIRILIR YEN İÇİNDE KALIR
Engin İpekoğlu`nun sürekli oyuncularından yakınması, İsmail-Frasineanu, Ömer Çatkıç-Yavuz gerginliği teknik adamın otoritesinin sarsıldığı anlamına mı geliyor?
Bir teknik adamın futbolculardan yakınmasını çok yanlış buluyorum. Kaldı ki Raşit hocadan devraldığı zaman bu kadroyu iyi bilen, tanıyan birisi olan Engin İpekoğlu`nun bu şikayeti şimdi niye? Düne kadar memnun olduğun kadrodan, ne oldu da şimdi yakınıyorsun? Engin hoca bugüne kadar sorunları kendi içimizde çözeriz demişti. Doğrusu da bu aslında. Kol kırılır yen içinde kalır. Ancak böyle olmadı. Bir kez taviz verirseniz diğer oyuncular da bu tavizi fırsat bilir. Hep alıcı olurlar. Verim almakta zorlanırsınız. Engin hoca yaşanan gerginliklerle kontrolü elinden kaçırınca, tehlike çanları çalmaya başladı. Ve kısmen de olsa otorite boşluğu doğdu gibi göründü.
KENDİNE GEL SİNAN!
Sadece 7 golü olan Sinan ve forvet ile orta sahada yaşanan bariz sıkıntılar... Transferde hatalar mı yapıldı?
Sinan Kaloğlu`nun kaliteli ve yetenekli olduğu bir gerçek. En çok ihtiyaç duyduğumuz maçlarda performansının bu kadar düşmesi, en çok gol atan oyuncu olmasına karşın düşündürücü. Ne sorunları olduğunu bilemem ama varsa bu sorunlarını bir kenara bırakıp, sezon sonuna kadar hepimizin arzu ettiği Sinan Kaloğlu olmak zorunda. Genel olarak transfere baktığımızda tabii ki hatalar var. Ne zaman olmadı ki?
FEDERASYONLA KAVGA HOŞ DEĞİL
Yönetimdeki istifalar, Başkanın taraftar, medya ve federasyonla sürtüşmesi Bursaspor`u olumsuz etkilemiş olabilir mi? Bu durum Federasyonun bakışını etkiler mi?
Yönetimdeki istifaların sorumluluğu tabii ki istifa eden yöneticilere ait. Gerekenleri basın yoluyla duyurdular. Neyin ne kadar doğru ve yanlış yapıldığını kamuoyu ile hep birlikte paylaştılar. Bu konuda fikir yürütmem zor. Bunun yanında tabii ki Başkan Levent Kızıl`ın Bursaspor kulüp başkanlığı sürecinde federasyon aleyhine yürütmüş olduğu imza kampanyasını hoş bulmuyorum. Ne kadar özerk olsa da tek listede seçilen MHK ve Tahkim Kurulu`nun Bursaspor`a karşı bakış açısı değişmiştir. Oynanan maçlarda da bunu gözledik. Bu şekilde yapılan bir girişimin gereği olmadığını düşünüyorum.
KÖTÜ GÜNLERİ UNUTUN
Bursaspor`un efsane kaptanı olarak, şu anda forma giyen futbolculara tavsiyeniz nedir?
Bursaspor kaptanı olarak oynamış olduğum 14 yıl dile kolay. Güzide kulübümüzde bir çok sevinç ve üzüntülerin paylaşıldığı günler geçirdim. Zaman zaman ağladık zaman zaman güldük ama inanın ki hiçbir zaman küskünlük görmedik. En kötü günlerimizde birbirimizle abi kardeş gibi bütünleşmesini bildik. Zaten mesele de burada. Bunları sağladığınız zaman sorunları aşmanız hiç de zor değil. Bugün de içinde bulunduğumuz bu zorlu ortamdan çıkmamızın tek çaresi geçmişte yaşadığımız günleri bir kenara bırakarak bütünleşmek.
YENİ BİR SAYFA AÇIN
Oynayacağımız Denizli deplasmanı Beşiktaş, Trabzon ve Galatasaray maçları öncesinde bir fırsat. Haydi gelin hep beraber kötü günleri unutalım. Yönetimi, futbolcusu, taraftarı bir bütün olarak son 4 maça tek vücut halinde yeni bir sayfa açalım. Bu çıkmazdan bizleri çıkaracak olanlar yine sizlersiniz. Başta teknik kadro ve futbolcular olmak üzere bunu başardığınızda her zaman sizleri bağrına basan bu cefakar taraftar, sizleri yine omuzlarında taşıyacaktır. Bu böyle biline...
Olay Gazetesinden...
 Facebook'ta paylaş
Bu haber 2840 kez okunmuştur.
|